KAMBİYO SENETLERİNE ÖZGÜ HACİZ YOLUYLA TAKİPTE İCRA MÜDÜRÜNÜN RESEN BAKMASI GEREKENLER VE TAKDİR YETKİSİ
KAMBİYO
SENETLERİNE ÖZGÜ HACİZ YOLUYLA TAKİPTE
İCRA MÜDÜRÜNÜN RESEN BAKMASI GEREKENLER VE TAKDİR
YETKİSİ
Yazımızın
konusu ilerlemeden uygulamada sıkça karıştırıldığından öncelikle kambiyo senedi
ile kıymetli evrakın farklı kavramlar olduğunu belirtmek yararlı olacaktır :
Kambiyo
senetleri 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununda ; kıymetli evrak ise başta
TTK olmak üzere Sermaye Piyasası Kanunu ve
daha birçok yerde düzenlenmiştir. Kambiyo senetleri , kıymetli evrakın
içerisinde yer alan daha dar bir kavramdır. Kıymetli evrak TTK m.645’te ''Kıymetli
evrak öyle senetlerdir ki,
bunların içerdikleri hak, senetten ayrı olarak ileri sürülemeyeceği
gibi başkalarına da devredilemez.'' şeklinde tanımlanmıştır. Kanun lafzından açıkça anlaşıldığı üzere bir
senedin kıymetli evrak olarak nitelendirilebilmesi senet ,
hak ve hak ile senet birlikteliği unsurlarını
barındırmalıdır.
Kambiyo
senetleri ise TTK m.670 vd. hükümlerinde düzenlenmiştir. Kambiyo terminolojik
olarak alacak tahsili , borç ödemesi anlamına gelmekle birlikte TTK’de kambiyo senedi ,ticari senet kavramı yerine
kullanılmış ve TTK kambiyo senedi olarak sadece çek , bono , poliçeyi kabul
etmiştir. Kambiyo senetlerini , kıymetli evrakın bir alt türü gibi
düşünebiliriz.
Kıymetli
evraklar özellikle kambiyo senetleri ödeme aracı ya da teminat olarak etkin bir şekilde -özellikle tacirler tarafından-
gündelik hayatta kullanılmaktadır. Bazı kötü niyetli kişiler ve
yükümlülüklerini yerine getirmekten imtina edenlere karşı kanun koyucu kambiyo
senetleriyle alışveriş yapanları korumak amacıyla 2004 sayılı İcra İflas Kanununun m. 167-176 arasında kambiyo senetlerine
özgü haciz yoluyla takip yolunu
düzenlemiştir.
Elinde
kambiyo senedi olan bir alacaklı cebri icra yoluyla alacağını tahsil için
kambiyo takibini tercih edebileceği gibi genel haciz yoluyla takibi ya da
rehinle temin edilmiş bir alacaksa bu yolu da tercih edebilir. Bu seçimin
hukuki dayanakları rehin ve ipotekle temin edilmiş alacaklar
başlıklı İİK m.45/2 ‘’ Police ve emre
muharrer senetlerle çekler hakkındaki 167 nci madde hükmü mahfuzdur.’’ ve yine İİK m.167/1 ‘’Alacağı çek, poliçe veya emre muharrer
senete müstenit olan alacaklı, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile,
bu bölümdeki hususi usullere göre haciz yolu ile veya borçlu iflasa tabi
şahıslardan ise iflas
yolu ile takipte bulunabilir.’’
hükümleridir.
İcra
müdürlerine İİK’de ve İİK Yönetmeliğinde birtakım takdir yetkisi tanınmışsa da
kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipteki takdir yetkisinin sınırlarını
İİK m.168/1c.1 ‘’İcra memuru senedin kambiyo senedi
olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse, borçluya senet sureti ile birlikte
hemen bir ödeme emri gönderir.’’ hükmü çizmiştir. Kambiyo senetlerine özgü
haciz yoluyla takipte için icra müdürlerine
sadece senedin kambiyo senedi olup
olmadığını ve vadesinin gelip
gelmediğini inceleme yetkisi tanınmıştır. Hem bu hususları hem de kanunda
tanınan seçimlik hakkından dolayı uygulamada önem arz eden takip yolunu
yakından inceleyelim :
-Takip
yolu : Elindeki
kambiyo senedinden doğan alacağını tahsil için alacaklı İİK m.45/2 ve İİK m.167/1
hükümlerine istinaden getirdiği takip talebinde hangi takip yolunu seçtiğini açıkça belirtmeli , alacaklının takip
talebi ile ödeme emri birbiriyle uyumlu olmalıdır. Uygulamada icra müdürleri
seçilen takip yoluna göre örnek 7 , örnek 10
diye adlandırdığımız ödeme emirlerini borçluya göndermektedir. Dolayısıyla
alacaklı kambiyo takip yolunu seçmişse icra müdürü borçluya örnek 10 ödeme emri
gönderecek ve ödeme emrinde buna ilişkin hususlar (her takip yolu farklı bir
ödeme emri tipine denk geldiği için ödeme süresi, itiraz süresi ve itiraz
mercii , mal beyanında bulunma süresi vs. farklılık arz etmektedir.) yer alacaktır.
Yargıtay HGK 16.07.2008 Tarih 2008/12-514
E.-2008/495 K. Sayılı içtihatında ‘’Şikayete konu takipte de alacaklı vekili,
borçlu hakkında çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile
icra takibine girişmiş ve takip talebinde açıkça çeke dayandığını bildirdiği
gibi, çek aslını da ibraz etmiştir. Takip dayanağı çek tüm yönleriyle kambiyo
senedi vasfını haizdir. Artık bu
noktadan sonra icra müdürlüğü, takdir hakkına sahip değildir. Yapacağı
iş; sadece, İİK’nın 168/1. maddesi hükmüne uygun olarak kambiyo senetlerine
mahsus haciz yolu ile takip için sunulan kambiyo senedinin, kambiyo senedi olup
olmadığını ve vadesinin gelip gelmediğini inceleme yetkisini kullanmak ve bu şekilde takip konusu edilen belgeyi
denetledikten sonra borçluya bu yolla takip için hazırlanan örnek 10 nolu ödeme
emrini göndermektir.Somut olayda ilgili müdürlükçe bu gereğe uyulmamış;
borçlu adına 10 nolu ödeme emri yerine genel haciz yoluna ait ilamsız takiplere
mahsus 7 örnek nolu ödeme emri gönderilmiştir. Bu yöndeki işlem seçilen takibin
şekline de uygun değildir. Bu tür uygulamanın bir hakkın yerine getirilmemesine
veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasına neden olacağı açıktır.’’ diyerek işbu kararında takip talebiyle ödeme
emrinin uyumlu olması gerektiğini bu konuda icra müdürünün takdir yetkisinin
olmadığını vurgulamıştır.
-Senedin
kambiyo senedi olup olmadığın değerlendirilmesi : Kambiyo
senedinin poliçe , bono ve çek olmasına göre bulundurması gereken unsurlar
değişiklik gösterdiğinden öncelikle takip talebinin hangi kambiyo senedine
dayandığı tespit edilmelidir. Hemen belirtmeliyiz ki icra müdürünün buradaki değerlendirme
yapması kambiyo senetlerine ilişkin TTK hükümleri ile sınırlıdır. Çeklerin
taşıması gereken unsurlar TTK m.780’de ; bonoların taşıması gereken unsurlar
m.776’da , poliçelerin taşıması gereken unsurlar m.671’de sayılmıştır. Bu
mezkur ve vd. maddelerde geçen zorunlu ve alternatif unsurları taşımayan senet
kambiyo vasfını taşımamaktadır. (Dolayısıyla elinde
kıymetli evrak bulunan ancak kambiyo vasfını taşımayan senet için uygulamada
işbu takip yolu seçilip örnek 10 ödeme emri gönderilemeyecektir.)
Yargıtay
HGK 21.05.2014 tarih 2014/12-403 E.-2014/682 K. Sayılı içtihatında ‘’Alacaklının
takibine dayanak yaptığı senet kambiyo senedi (bono. poliçe ve çek) niteliğinde
olmadığı halde, icra müdürü takip talebini kabul ederek borçluya kambiyo
senetlerine mahsus haciz yoluna dair ödeme emri gönderirse, beş gün içinde icra
mahkemesine şikayette bulunarak, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla
takibin iptalini sağlayabilir (İ.İ.K. m. 168/3, 170a,l).Bu nedenle, icra müdürü, alacaklının takip konusu
yaptığı belgenin kambiyo senedi olup olmadığını incelemekle yükümlüdür
(İ.İ.K. m. 168/1). İcra müdürü, alacaklının dayandığı senedin kambiyo senedi
olmadığı kanısına varırsa, takip talebini reddetmelidir; reddetmezse, kambiyo
senetlerine mahsus takip, şikayet (İ.İ.K. m. 168/3, m. 170a,l) üzerine veya
re'sen (İ.İ.K. m. 170a,II) icra mahkemesi tarafından iptal edilir. Ayrıca,
takip talebini alan icra müdürü, alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip
hakkına sahip bulunup bulunmadığını da incelemek zorundadır.’’ diyerek mezkur hususun
tespitiyle icra müdürünün yükümlü olduğunu belirtmiştir.
-Vade
: İcra müdürünce takip talebinde resen bakılması gereken
diğer bir husus ise ‘’vade’’dir. (Belirtmek
gerekir ki önce senedin kambiyo niteliğinde olup olmadığının tespitinden sonra
vade hususu incelenmelidir. Uygulamada sıkça yapılan hata nce vade incelenip
senedin vadesinin geçtiğinden bahisle talep reddedilmektedir.) Vade
, takip konusu alacağın doğup doğmadığının alacaklının takip hakkının tespiti
açısından önem arz etmektedir. İİK m.168/1 c.1den de anlaşıldığı gibi takibe
dayanak kambiyo senedinin vadesinin gelip gelmediğine icra müdürü resen bakmak
zorundadır.Eğer vadesi gelmemişse icra müdürü işbu takip talebini kabul
edemeyecektir.
Kambiyo
senetlerinde çekte vade olmadığından vade hususu poliçe ve bonoda önem arz
eder. Bu vadeler a)görüldüğünde b)görüldükten belirli
bir süre sonra c)düzenlenme gününden belirli bir süre sonra d)belirli bir günde
ödemedir. TTK m.672 ve m.777 uyarınca vadenin gösterilmemesi senedin
kambiyo vasfını etkilemez. Çekin ise ibrazı itibariyle ödenmesi gerekmektedir.
(Önemle
belirtmek gerekir ki uygulamada vade ile zamanaşımı kavramları karıştırılmakta
icra dairelerince vade yerine zamanaşımı hususu tetkik edilmektedir. İcra müdürünün zamanaşımını incelemek
yetkisi yoktur.)
Uygulamada
senetlerden herhangi birinin ödenmediği takdirde diğerlerinin de muaccel
olacağı kaydını içeren sözleşmeler alacaklı ve borçlu arasında sıkça
yapılmaktadır.Burada dikkat edilmesi gereken noktayı Yargıtay 12.HD 19.11.2015
tarih 2015/20155 E.-2015/28709 K. Sayılı içtihatında ‘’ Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip, İİK'nun
168. maddesinin birinci fıkrasına göre ancak vadesi gelmiş kambiyo senetleri
için yapılabilir… Dairemizin süreklilik
arzeden içtihatlarında da belirtildiği üzere, senetlerin birinin vadesinde
ödenmemesi halinde diğer senetlerin muaccel olacağına ilişkin taraflar
arasında, ayrıca bir sözleşme yapılması ve sözleşme ile bonolara açıkça atıfta
bulunulması halinde muacceliyet koşulu geçerlidir. Somut olayda kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra
takibine 10.12.2014 tarihinde başlandığı, takibe dayanak yapılan 11 adet
bonodan 15.08.2014 ve 15.09.2014 vadeli bonoların takip tarihinde vadelerinin
geldiği, diğer bonoların ise henüz vadelerinin gelmediği görülmektedir.Alacaklı
tarafından icra dosyasına ibraz edilen 06.06.2014 tarihli sözleşmelerde takibe
dayanak bonolara açıkça bir gönderme yapılmamış olup, borçluların da
muacceliyet anlaşmasının varlığına yönelik bir kabulü bulunmamaktadır… takip tarihi itibariyle
vadesi gelmemiş olan 15/01/2015, 15/02/2015, 15/04/2015, 15/06/2015,
15/10/2015, 15/08/2015, 15/12/2015, 15/02/2016, 15/04/2016 vade tarihli bonolar
yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm
tesisi isabetsizdir.’’ demesinden
anlaşıldığı üzere böyle bir takip başlatılacaksa icra müdürünce kambiyo
senetlerinin vadesi gelmediği gerekçesiyle talebi reddetmemeli taraflar
arasında işbu şartları taşıyan bir sözleşme sunulmuşsa buna göre hareket
etmelidir.
Son
olarak Yargıtay 12. HD 10.03.2016 tarih 2015/ 29686 E.-2016/7077
K. Sayılı içtihatında ‘’Borçlu icra
mahkemesine başvurusunda; alacaklının talebine uygun olarak kambiyo senetlerine
mahsus haciz yolu ile takipte ödeme emri (Örnek numara :10) gönderilmesi
gerekir iken, kambiyo senetlerine mahsus iflas ödeme emri (Örnek no:12)
gönderilmesi sebebiyle ödeme emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece; icra
müdürlüğünün haciz yoluyla girişilen takipte, iflas yoluyla girişilen takibe
dair ödeme emri göndermesi hususu süresiz şikayete tabi olup, bu hususu süresiz
olarak şikayet etme yetkisine alacaklının sahip olduğu, borçlunun böyle bir
talepte bulunmaya yetkisi olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar
verildiği görülmektedir. İİK.nun 168/1. maddesinde kambiyo senetlerine
mahsus haciz yolu ile takip için sunulan kambiyo senedi yönünden icra müdürüne
sadece senedin kambiyo senedi olup olmadığını ve vadesinin gelip gelmediğini
inceleme yetkisi verilmiştir. İcra Müdürü takip konusu edilen belgeyi
denetledikten sonra borçluya bu yolla takip için hazırlanan örnek 10 numaralı
ödeme emrini göndermek zorundadır. İcra müdürünün bu zorunluluğa aykırı
işlemleri ise bir hakkın yerine getirilmesi ile ilgili olduğundan,
İİK.nun 16/2.maddesi uyarınca süresiz şikayet konusu yapılabilir.’’ demek suretiyle yukarıda
açıkladığımız takip yolu seçiminin alacaklının talebine göre değerlendirilip
ödeme emri düzenlenmesi , icra müdürünün kambiyo takibindeki takdir yetkisinin
neler olduğunu ve sınırlarını çizmiştir.
Av. Cansu MUZAÇA
KAYNAKÇA
KURU Baki ,
İcra ve İflas Hukuku El Kitabı , Adalet Yayınevi , Ankara , 2013
YILMAZ Ejder
vd. , İcra ve İflas Hukuku , Yetkin Yayıncılık , Ankara , 2018
GÖLE Celal ve BOZER Ali , Kıymetli Evrak Hukuku ,
Bankacılık ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü Ankara , 2018
HELVACI Mehmet, Kambiyo Senetlerine Özgü Takip
Yolları, İÜHFM C. LXXI, S.2 İstanbul , 2013.
Yorumlar
Yorum Gönder