ARTIRMA ESNASINDAKİ USULSÜZLÜKLER VE İHALENİN FESHİ

 

ARTIRMA ESNASINDAKİ USULSÜZLÜKLER VE İHALENİN FESHİ

 

Alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde dosya borçlusuna ait satışı kabil mal bulunması ve alacaklının da satış talebi ile icra müdürü satış işlemlerini başlatır. Satış işlemi gerçekleşse de İİK’de ‘’ilgililer’’ (aşağıdaki başlıkta açıklanmıştır.) olarak belirtilen bazı kişilerin işbu ihaleyi geçersiz kılmak için ihaleyi fesih hakkı bulunmaktadır.

İlgililerin fesih hakkını kullanabilmesi için kanundaki ve uygulamadaki fesih nedenleri , gerçekleştirilen ihalede bulunmalıdır. İhalenin feshi sebepleri zamanla uygulama ve yüksek mahkemelerin içtihatlarıyla ‘’artırmaya hazırlık aşamasındaki usulsüzlükler’’ , ‘’artırma sırasındaki usulsüzlükler’’ ,’’ihaleye fesat karıştırma’’ , ‘’alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşmüş olması’’  gibi alt başlıklara ayrılmıştır.

Satış memuru ihale sırasında , satış ilanındaki ve tensip tutanağındaki şartlara aynen uymak zorundadır. Her dosyanın durumuna göre örnekleri çoğaltabilmek mümkünse de uygulamaya dair örnekler de vererek artırma sırasındaki usulsüzlükler sebebiyle ihalenin fesih sebeplerinden bazılarını inceleyelim :

-İhaleye karar verecek kişinin bu işlem için yetkili olması : İhale işlemini gerçekleştirecek kişinin cebri icra yetkisine haiz olmalıdır. Uygulamada ihale işlemleri genellikle icra müdürü tarafından yapılmakta ise de icra müdürünün , icra memurunu bu iş için görevlendirmesi de mümküdür. Yargıtay 12. HD 05.06.2004 tarih 2004/7084 E. 2004/11469 K. Sayılı içtihatında ‘’İhale işlemleri de haciz işlemini takiben yapılan diğer işlemlerden olduğundan icra müdürünün ihaleyi yapması görevini yardımcı veya katiplerden birisine vermesine yasal bir engel hal bulunmamaktadır. Bu nedenle icra mahkemesince icra katibi görevlendirilmeden ihalenin gerçekleştirilmesinin usulsüz olduğu yönündeki mahkeme görüşü yerinde değildir.’’  demiştir.

-Tellalın bulunmaması : İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliğinin 49.maddesince satışı gerçekleştirecek icra müdürü ile birlikte tellalın da hazır bulunması ve tutanağı imzalaması gerektiğinden artırma esnasında tellalın bulundurulması zorunludur. Ancak bu durumda icra müdürü yönetmeliğin kendisine verdiği yetkiyi kullanarak bir memuru tellal olarak görevlendirmelidir. Aksi halde sadece tellalın bulunmaması nedeniyle ihalenin yapılamaması hakkaniyete uygun düşmeyecektir. Yargıtay 12. HD 2013/15683 E. 2013/22854 K. Sayılı içtihatında ’’Dosyanın incelenmesinde, icra müdürlüğnünce ihale günü tellalın görevlendirilmesi için belediye başkanlığına 20/01/2012 tarihinde müzekkere yazıldığı ancak, ihale günü belediye başkanlığınca görevlendirilmiş tellal hazır bulunmadığından, bu husus satış memurunca ihale tutanağına yazılarak re'sen tellal görevlendirmesi yapıldığı görülmektedir. Satış memurunun, bu işleminde yasal yükümler yerine getirildiğinden yasaya uymayan ve ihalenin feshini gerektiren bir durum yoktur. Aksinin düşünülmesi aşırı şekilcilik olup, tarafların zararına olan bir sonuç doğurur.’’  demiştir.

-İhalenin satış ilanında bildirilen yerden başka bir yerde yapılması : Dayanağı İİK m.129/1’dir. İhalenin satış ilanında belirtilen yerden başka bir yerde yapılması bir fesih sebebidir. Ancak yer değişikliği önceden ilan edilerek bildirilmiş ve önceki yerde bulunan bir görevli tarafından iştirakçiler yeni yere yönlendirilmişse bu durum fesih sebebi oluşturamayacaktır.

 -İhaleye satış ilanında belirtilen saatten önce başlanması : Dayanağı İİK m.129/1’dir. İhalenin satış ilanında belirtilen saatten önce başlanması katılımı olumsuz etkileyip borçlu yararına aykırı olduğundan fesih sebebidir. Yargıtay 12. HD 22.09.1992 tarih 1992/10547 E. 1992/11013 K. Sayılı içtihatında bu durumda ihalenin bozulması gerektiğini vurgulamıştır.

-İhalenin satış ilanında belirtilen saatten önce bitirilmesi : Bu husus yerleşik içtihatlar ve doktrinde talebi ve katılımı olumsuz etkilediği gerekçesiyle fesih sebebi olarak kabul edilmiştir. Nitekim Yargıtay 12. HD 29.01.2015 tarih 2014/34448 E. 2015/2232 K. Sayılı içithatında ‘ Şikayete konu taşınmazla ilgili olarak satış kararı, şartname ve satış ilanında 1.artırmanın 11.06.2014 günü 10:20-10:25 saatleri arasında, 2. ihalenin de 08.07.2014 tarihinde yapılmasına karar verildiği görülmektedir. Birinci artırmayla sıkı sıkıya bağlı ikinci artırmanın, usulünce yapılmış olması ihalenin geçerli hale gelmesini sağlamaz. Somut olayda şikayet konusu ihalede, taşınmazın 2.artırma sonucunda alacağa mahsuben alacaklıya ihale olunduğu anlaşılmıştır. 1. artırma tutanağında, artırmanın başladığı saatin 10:20 olarak belirtildiği, bittiği saatin ise 10:23 olarak belirtildiği, talipli çıkmadığından 1.artırmada satışın gerçekleşmediği, satış kararı ve satış ilanında ise 1. artırmanın bitiş saatinin 10:25 olarak belirtildiği görülmektedir. Bu durumda, 1. ihalenin şartnamede öngörülen saatten önce sonlandırılması ihaleye olan talebi ve taliplileri olumsuz yönde etkilediği ve borçlunun menfaatlerine aykırı olduğu açık olup ihalenin usul ve yasa hükümlerine uygun olarak yapılmadığından, mahkemece talebin kabulüyle ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir.’’  demiştir.

-İhalenin satış ilanında belirtilen saatten sonra bitirilmesi : Bu durum borçlu menfaatinedir. Kaldı ki ihale tutanağının doldurulması , kontrol edilmesi ve imzaların atılması vs. gibi aşamalar nedeniyle birkaç dakikalık sarkmalar olması normaldir. Yargıtay 12. HD 14.11.2011 tarih 2011/6325 E. 2011/21680 K. Sayılı içtihatında ''ihalenin bitiş saatinin sarkması borçlu lehine olduğundan bu hususa yönelik borçlu itirazının reddi gerekeceği..'' ;

Yine Yargıtay 12. HD 27.06.2013 tarih 2013/17474 E. 2013/24290 K. Sayılı ve 29.01.2015 tarih 2014/34448 E. 2015/2232 K. Sayılı içtihatlarında ''ihalenin ilan edilen günde ve saatlerde başlayıp ve bitirilmesinin gerekli olduğu ancak artırmanın devam etmesi halinde ihale saatinin belirlenen saatten sonraya taşması durumunun bu durumun istisnası olduğu'' belirtilmiştir.

-Tellalın en yüksek teklifi 3 kere bağırmaması : Burada ihaleye alıcının katılıp katılmamasına göre bir ayrım yapılmakta şayet ihaleye katılımcı yoksa tellalın 3 kere bağırmaması ihaleyi olumsuz yönde etkilemediğinden fesih sebebi olmayacaktır. Yargıtay 12 HD 2013/4742 E. 2013/12633 K. Sayılı içtihatında ‘’…ihaleye katılanın olmadığı birinci arttırma tutanağında tellal tarafından üç kez bağrıldığının yazılmamış olmasının sonucu etkilemediği…’’  diyerek bu ayrıntı vurgulanmıştır.

 -Satış bedelinin , satışı istenen şeyin tahmin edilen değerinin %50’sini ve satış masraflarını karşılamaması : Bu durum uygulamada en sık karşılaşılan fesih sebeplerinden biridir. İİK m.106-144 hükümleri arasında paraya çevirme usulünü ayrıntılı olarak ele almıştır. (İhale bedelinin artırma masraflarını , paylaştırma masraflarını karşılaması gerektiği belirtilse de icra müdürlüklerinin hesaplama yaparken bazı masrafların buraya dahil olmayacağını düşünmesi ya da farklı yorumlamalar yapması sebebiyle farklı tutarlar ortaya çıkmaktadır.) Gazete ilan masrafı, kıymet takdiri bedeli , satış ilanı tebligat giderleri , tellaliye masrafı vs. gibi masraf kalemleri de satış masraflarına dahildir. Yargıtayın bu konuda istikrarlı birçok kararı vardır. Örnek tekil etmesi açısından Yargıtay 12. HD 02.10.2017 tarih 2017/5366 E. 2017/11747 K. Sayılı içtihatında ‘’Somut olayda, ihalenin feshine konu taşınmazın muhammen bedelinin 1.643.773,46TL, ihale bedelinin ise 830.000 TL olduğu, bu hali ile ihale bedelinin İİK'nun 129/1. maddesinde belirtilen taşınmaz için tahmin edilmiş olan kıymetin %50'sinin yanında, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını karşılamadığı anlaşılmaktadır. İhale konusu taşınmaz için 2.653,94 TL ilan masrafı , 429,00 TL kıymet takdiri masrafı ve 5.480,61 TL. satış masrafı yapılmıştır. Bu durumda söz konusu taşınmazın satış bedeli, 1.643.773,46 TL tahmini değerin yüzde ellisi olan 821.886,73 TL'ye, gazete ilanı, kıymet takdiri,satış masrafları için sarf edilen 8.563,55 TL'nin eklenmesi halinde oluşan miktar ile bu miktara satış yolluğu ve tebligat giderlerinin de ilavesi ile oluşan değeri karşılamamaktadır.
İİK'nun 129/1. maddesi gereğince bu husus tek başına ihalenin feshi nedeni olduğu
gibi, mahkemece de re’sen gözetilmelidir.O halde mahkemece, borçlunun şikayetinin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.’’
kararı bunun tek başına fesih sebebi olduğunu hem de re’sen gözetilmesi gerektiğini belirtmiştir.

İHALENİN FESHİ TARAFLARI , SÜRE , GÖREV VE YETKİ HUSUSLARI

Öncelikle belirtmek gerekir ki ihalenin feshi için bunu talep edenin menfaati olmalıdır. İhalenin feshine ilişkin uygulamanın verdiği alışkanlıkla dava diye bahsetsek de nihayetinde bir şikayettir. Bu şikayet yolunu kullanabilecekler İİK m.134 hükmünde sınırlı olarak sayılmıştır. Bu kişiler satışı isteyen alacaklı , sicilde haciz/ihtiyati haciz şerhi olan ilgililer , borçlu ve alıcıdır. (Uygulamada çoğu zaman borçluların vakit kazanmak amacıyla satış işleminde bir usulsüzlük olmamasına karşın ihalenin feshini talep ettiği görülmektedir. Alacaklı ve alıcı tarafın da hakları gözetilerek mağduriyet yaşanmaması adına icra hukuk mahkemeleri İİK m134/2 c.3 hükmünce duruşmayı yapmalıdır. Ancak  mahkeme yoğunluğu , memur yetersizliği gibi hususlar göz önünde bulundurulmalıdır.)

İhalenin feshinin isteneceği merci icra hukuk mahkemeleri olmakla birlikte yetkili mahkeme ise satış işleminin yapıldığı yer  icra hukuk mahkemesidir. Satış işlemi , takibe başlanılan esas icra dairesinde değil de talimat icra dairesi aracılığıyla yapılmışsa yetkili mahkeme talimat icra dairesinin bulunduğu yer icra hukuk mahkemesidir. Örneğin Samsun İcra Müdürlüğünde esas takibe başlanılmış olup taşınmaz satışı için taşınmazın bulunduğu yer olan Terme İcra Dairesine talimat yazılarak ihale gerçekleştirilmiş ise işbu satışa ilişkin ihalenin feshi talebi Terme İcra Hukuk Mahkemelerinde değerlendirilecektir.

İİK m.134 hükmü uyarınca ihalenin feshini isteme süresi ihaleden itibaren 7 gündür. Ancak bazı usulsüz işlemin sonradan öğrenilmesi halinde bu süre öğrenmeden itibaren başlar ve herhalde ihale tarihinden itibaren 1 yıl geçmesiyle de son bulur. Yani 07.07.2020 tarihinde gerçekleştirilen satış işlemindeki bir usulsüzlüğün  09.07.2021 tarihinde öğrenilmesi durumunda artık ihalenin feshi istenemeyecektir çünkü ; ihale tarihinden itibaren 1 yıllık süre dolmuştur.

 

Av. Cansu MUZAÇA

                                                

KAYNAKÇA

KURU  Baki ,  İcra ve İflas Hukuku El Kitabı , Adalet Yayınevi , Ankara , 2013

YILMAZ  Ejder  vd. , İcra ve İflas Hukuku , Yetkin Yayıncılık  , Ankara , 2018

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı , www.sinerjimevzuat.com.tr

Yorumlar

Popüler Yayınlar